Kistik Ekinokokkoz Nedir, Nasıl Bulaşır? Belirtileri ve Tedavisi

Kistik Ekinokokkoz

Kistik ekinokokkoz hastalığının diğer bir adı kist hidatik olarak geçmektedir. Bu hastalığın hayvanlarda oldukça yaygın olduğu bilinmektedir. Bu sebep ile ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorununa neden olduğu gibi maddi ve manevi anlamda kayıplara da sebep olmaktadır. Bu hastalığın kaynağı Echinococcus granulosus adlı bağırsak parazitidir.

Bu parazit insana bulaştığında belli organlarda kist oluşumuna sebep olarak ölüme kadar yol açabilen zoonotik bir hastalıktır. Hastalığın bulunduğu hayvanlara bakıldığında ise domuz, deve, keçi, koyun, sığır, kurt, tilki, köpek, çakal, kedi gibi hayvanlardan bulaşmakta olduğu görülür.

Kistik Hastalığı insanlara nasıl bulaşır?

Kistik ekinokokkoz bulaşma yolları incelendiğinde bu paraziti taşıyan kurt, tilki, çakal, kedi, köpek gibi bazı hayvanların dışkısından yayılan parazitlerin yumurtası ile kirlenmiş olan çiğ sebze ve meyvelerin yenmiş olması, bu parazitlerin bulaşmış olduğu suların içilmesi, parazit yumurtalarının rüzgar ile uçmuş olması sonucu solunum yolu ile alınması ya da parazit bulunan kedi, köpek gibi herhangi bir hayvanın sevildikten sonra ellerin iyice yıkanmaması sonucu bulaşır. Köpeğin dışkısı ile dışarı atılmış olan parazitin dayanıklılığı oldukça fazladır.

Kistik Hastalığın belirtileri kaç gün içinde ortaya çıkar?

Kistik ekinokokkoz belirtilerinin ortaya çıkması başlangıçta zordur. Çünkü parazitlerin insan vücuduna geçişi, yerleşmesi ve büyüyerek rahatsız etmesi biraz zaman alır. Kist büyüdükçe hastada şikayetler başlar ve kendini bu şekilde belli eder. Bazen uzun yıllar belirti göstermeyedebilir.

Kistik Hastalığın belirtileri nelerdir?

Kistik ekinokokkoz belirtileri parazitin yerleşmiş olduğu bölgeye göre değişiklik gösterebilir.  Kist hidatik en çok akciğer ve karaciğerde görülmektedir.

Akciğere yerleşmiş ise göğüs ağrısı, öksürük, ağızdan kan gelmesi ve solunum sıkıntısı görülür. Karaciğere yerleşmiş ise bulantı, kusma, karnın sağ üst bölümünde ağrı ve sarılık görülebilir. Diğer organlara yerleşmiş ise yine o bölgeye ait belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Kafa içine yerleşmiş ise baş dönmesi, kusma, baş ağrısı ve bilinç kaybı görülebilir. Kalbe yerleşmiş ise, infarktüs bulguları, ritim bozuklukları, aritmi gibi sıkıntılar ortaya çıkabilir. Hastalığın sebebi olan bu kistin patlaması durumunda ise alerjik reaksiyonlar gerçekleşir.

Kistik Hastalığın tedavisi var mıdır?

Kistik ekinokokkoz tedavisi ilaç ile değildir. Bu hastalığın ilaç ile tedavisi yoktur. Hastanın durumu takip edilir. Parazite yönelik ilaç verilebilir ancak hastalar genellikle cerrahi yöntem ile tedavi edilir. Bazı durumlarda ise perkütan drenaj adı verilen kapalı boşaltım yöntemi ile ultrason ya da röntgen gibi görüntüleme yöntemlerinin rehberliğinde hortum ya da iğne ile vücut dışına alınması sağlanır.

Kistik Hastalığından korunmak için ne yapılmalıdır?

Kistik ekinokokkoz korunma yöntemleri oldukça önemlidir. Çünkü bu hastalık hayvanlardan bulaşmaktadır ve hayvanlar ile iç içe yaşadığımız değişmez bir gerçektir.

Onlara sahip çıkarak hem onların sağlığını hem de kendi sağlığımızı korumuş oluruz. Bu korunma yöntemleri ise şu şekildedir; öncelikle kişisel temizlik kurallarına uyulmalıdır. Yenilen ve içilen her şeyin temiz olmasına dikkat edilmelidir.

Çiğ sebze ve meyvelerin iyi yıkanmadan yenmemesi gerekir. Sokakta görülen sahipsiz hayvanların özellikle de yeni doğmuş olan yavruların parazit aşısı olmadığı düşünülerek belediyeye haber verilmeli ve gerekli müdahaleler onlara bırakılmalıdır.

Kedi ve köpeklere kistli iç organ ya da çiğ et ya da gıdalar yedirilmemelidir. İyice temizlenmeli gerekiyorsa haşlanmalı ve pişirilmelidir. Sahipli kedi ve köpeklerin parazit aşıları mutlaka tam olmalıdır.

Parazit yönünden tedavi gerekiyorsa mutlaka tedavi ettirilmelidir. Parazitli köpeklerin dışarı dışkılaması durumunda sahiplerinin de dikkatli bir şekilde dışkıyı toplamalı ve ortadan kaldırmalıdır.

Parazit aşısı olmamış olan sokak köpekleri ya da kedilerinin sevilmesi, okşanması halinde bu parazit yumurtaları ele bulaşır. Bu şekilde bulaş olduğu anda eller hiçbir şekilde ağız, burun gibi vücudun herhangi bir bölgesine sürülmeden hemen bol su ve sabunla iyice yıkanarak dezenfekte edilmelidir.

Özellikle kurban bayramlarında kesilen kurbanların art kalan çiğ etleri ya da organları kedi ya da köpeklere yedirilmemelidir. Bu kesimlerin uygun ve sağlıklı koşullarda veteriner hekim gözetiminde yapılması gerekir.

Kesilmiş olan kurbanların kistli organları var ise bu organlar hiçbir canlıya yedirilmeden yakarak ya da derin bir çukur kazılarak ve toprağa gömülerek ortadan kaldırılmalıdır. Hayvanlar ile yaşanılan her ortamda onlara sahip çıkarak gerekli aşı ve tedavilerinin yapılmasını sağlayarak hem onların hem de yaşayan her insanın canı tehlikeye atılmamalıdır.