En Sık Rastlanan 5 Kadın Hastalığı

En sık rastlanan 5 kadın hastalığı olarak ilk sıralarda yer alan vajinal akıntı, adet düzensizlikleri, cinsel fonksiyon bozuklukları, pelvik ağrılar ve kısırlı..

En sık rastlanan 5 kadın hastalığı olarak ilk sıralarda yer alan vajinal akıntı, adet düzensizlikleri, cinsel fonksiyon bozuklukları, pelvik ağrılar ve kısırlık gibi merak edilenleri hastalıkların ortaya çıkma nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında tüm merak ettiğiniz soruların yanıtlarını sizler için hazırladık.

Kadınlarda en sık rastlanan hastalıklar aslında üreme çağına gelen kadınların yaşadığı farklı sorunları kapsarken araştırmalar gösteriyor ki kadınların en sık yaşadıkları hastalıklar 5 ana madde halinde yaşanılıyor.

*Vajinal akıntı ergenlik çağında başlayan vajinal akıntılar aslında normal vajinanın kendini koruması için tasarlanmış bir sıvı dışında oluşa akıntıları kapsamaktadır. Vajinal akıntının sebebi bir hastalığın belirtisi olduğu gibi vücudumuzun yaşanan olumsuz hormon dengesizliğini de belirtisi olarak ortaya çıkmaktadır.

Enfeksiyondan kaynaklanan akıntılar genelde vajinada bulunan bakteri ve mantar oluşumlarının da oluşan dengesizlikle oluşur buda örneğin bakteri ve mantarlardan vajinanın korunması için dengede süre gelen bir ortaklık içindedirler fakat cinsel yolla buluşan enfeksiyonlar akıntıya sebep olabilir.

Genelde kötü kokulu renk değişikliği ile kendini belli eden enfeksiyon oluşumu tanısı muayene ve vajinadan alınan akıntı kültürüyle yapılmaktadır. Tedavisi ise antibiyotikler ve vajinal fitil ya da kremlerle yapılmaktadır. Fizyolojik akıntılar ise vücudun özellikle yumurtlama döneminde doğal bir döngü içinde gösterdiği tepki olarak ortaya çıkıyor.

Birçok kadın bu akıntıdan rahatsız olarak farklı hijyen yollarına başvuruyorlar genelde vajinal duş, kimyasal kozmetik, temizlik malzemeleri ile temizlik gibi fakat normal koruma sıvısı olan bu akıntının vajina için gerekli olduğunu belirtmiştik ve vajinanın sürekli yıkanması florasının bozulmasına özelliklede bakteri ve mantar dengesinin bozularak enfeksiyonlara yol açtığı belirtilmektedir. Fakat kokulu akıntıların ve buna eşlik eden kaşıntı gibi belirtilerde kesinlikle hekime danışmak gereklidir.

*Adet düzensizliği üreme çağına her gelen kadında beyinden salgılanan hormonlar sayesinde uyarılan yumurtalıklar yumurtlama dönemine girerek östrojen ve progesteron üretiliyor. Üretilen bu hormonlar sayesinde rahim içinde doku her ay kalınlaşarak gebeliğe hazırlık yapıyor. Gebe kalmayan her kişide bu oluşan kalınlaşan doku kan ile birlikte dışarıya atılarak adet dönemini oluşturuyor.

Kadınlarda hormonlara bağlı, polip, miyom, rahim kanseri ve rahmin iç duvarının kalınlaşması gibi durumlarda adet kanamalarınızda düzensizlikler oluşabilir. Tanısı muayene ve birçok görüntülü cihazlarla yapılabiliyor. Kanamalar hormonlara bağlı ise ilaç tedavisi ön görülürken patolojik bir etken saptandığında cerrahi yöntemler ya da histereskop yöntemi kullanılarak hastada saptanan polip ya da miyomların alınması mümkün olmaktadır.

*Cinsel fonksiyon bozuklukları genelde toplumun sıcak baktığı konular içinde değil birçok kadın cinsel fonksiyon sorunu yaşansa da hekime danışmayı tercih etmiyor ve bu sorunun altında yatan sebepler teşhiste geç kalma sorunun ilerlemesine neden olarak içinden çıkılmaz bir hal almasına neden oluyor. Ağrılı bir cinsel ilişki asla normal değildir hekime danışmalı sorunun nedenlerinin araştırılmasını istemelisiniz.

Birçok sebep cinsel yaşantınızı engelleyebiliyor örneğin yaşanan endometriozis, var olan bir miyom varlığı, vajinal yara dokusu, doğum sonrasında oluşan bir vajina olumsuzluğu yaşanan rahatsızlıklar olarak dikkat çekerken bedende fizyolojik bir bozukluk yoksa hastanın bu konuda psikolojik destek alması sağlanmaktadır.

*Pelvik ağrılar birçok kadının yaşadığı ağrılar kendi aralarında da çeşitleniyor özelliklede miyomlara bağlı, adet ağrıları ve bazı hastalıkların belirtisi olarak dikkat çeken belirtilerdir.

Miyomlara bağlı ağrılar kendini düzensiz adet döngüsü olarak gösterir. Rahim duvarında iyi ya da kötü huylu tümör yapıları olaşabilir bunun yanında farklı organlarda da kendini gösteren bu oluşumlar kişilerde ağrı ile ortaya çıkabilir.

Miyomların küçük boyutta olanları genelde cerrahi işlem gerektirmemektedir fakat rahim içi ya da farklı organlara bası yaparak kanama ya da değişik olumsuzluklara neden olacak kadar büyüme gösterdiklerinde cerrahi işlem uygun görülebilir. Adet ağrısı yaşamayan kadınlar nerdeyse sayılacak kadar azdır adet döngüsü kanı dışarıya atmak için rahmin kasılmasına ihtiyaç duyarken kasılmalarla birlikte oluşan durum ağrıya yol açar bu yüzden aşırı ağrı çekenlerin hekimden yardım almalarını öneririm. Aşırı kanamalı ve ağrılı adet dönemi yaşayan kişilerde çikolata kistti oluşumu akıllara gelmelidir.

*Kısırlık son yıllarda oldukça artış gözlenen kısırlık vakaları sadece kadınların değil artık erkeklerde de sık görülmesiyle gündeme oturuyor.

Gelişen yaşam aslında fiziksel ve ruhsal sağlığımızı olumsuz etkilemeyi sürdürürken yaşanan hormonal dengesizlikler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların artışı, endometriozis hastalığında yükseliş, evlilik ve anne olma yaşındaki artışlar sebebiyle kısırlık riski oldukça ön planda olan hastalıkların başında gelmektedir.

Evliliklerinde sağlıklı bir cinsellik yaşayan çiftlerin korunmasız 2 yılı bulan hamile kalma isteklerinin gerçekleşmemesi halinde hekime danışmakta yarar vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap