İsyankâr Sözler

İsyankâr Sözler ‘Sıktım yumruklarımı, sıktım sıkıca; Vurdum defalarca, vurdum yastığa.’ sözleri şairin, isyan edenlerin sessiz çığlıklarını yansıtıyor. Haksızlığa uğrayan insanların yazdıkları sitemli sözlerle acılarını paylaşmalarına her yerde tanık olabiliyoruz. Vicdanlara seslenmek yahut sadece yaşanılan acıyı göstermek için olan isyankâr sözler çok çarpıcı bir şekilde kitlelere ulaşıyor. Öyle ki öğrencilik yaşlarında ki gençlerin dilinde yahut yaşı ilerlemiş bir amcanın gözlerinden akan yaşlarla birlikte okuyanın, yazanın veya anlık söyleyen ile hedefine ulaşmış oluyor.

Aslında isyan edeni avutmak da hüznüne ortak olmak da çok zor. Çünkü çözümü olan şeylere, günlük olaylara bu kadar tepki verip canından vererek kolay kolay isyan noktasına varılmaz. Konusu her şey olabilir isyan etmenin; Aşk ve mutluluk için isyan, anne hasreti için isyan, zamansız kaybedilen bir tanıdık-yakın için isyan ya da yolunda gitmeyen hayat olması fark etmez. Kişinin duygu yoğunluğuna, yüreğinin haykırışına bağlı olarak değişen ve kendi içinde iki taraflı bir hesaplaşma olan bu güzel sözler hem üzücü hem de dokunaklı olmaktadır.

İsyankâr Sözler
İsyankâr Sözler

İşte Editörün Seçimi İsyankar Sözler

  1. “Hayatta düşmekten korkmayın, kalkmayı öğrenin.” – Bob Marley
  2. “Yanlış dünyada doğmuş olabiliriz, ama doğru dünyayı yaratma gücümüz vardır.” – Unknown
  3. “Kural kitaplarına uymak yerine kendi hikayemi yazmayı tercih ederim.” – Unknown
  4. “Bir isyanın başlaması için sadece bir kişiye ihtiyaç vardır.” – Henry David Thoreau
  5. “Kendine kulak ver, içindeki isyancıyı dinle.” – Unknown
  6. “İsyankar ruh, değişimin ve ilerlemenin kaynağıdır.” – Unknown
  7. “Sıradanlığı reddedip, farklı olmak için isyankar ol.” – Unknown
  8. “Kendi gerçeğini arayan biri, toplumun kurallarını sorgulayan bir isyancıdır.” – Unknown
  9. “İsyan, umudun en cesur ifadesidir.” – Unknown
  10. “Hayatı dönüştürmek için önce mevcut düzene meydan okumak gerekir.” – Unknown

Bu sözler, bireyin sıradanlığa karşı çıkma, kendi yolunu bulma ve değişimi başlatma arzusunu ifade eder. İsyankarlık, durağanlığa meydan okuma, düşünce özgürlüğü ve bireysel özgünlük gibi değerleri yansıtabilir. Ancak, isyankarlıkta bile saygı, hoşgörü ve yapıcı bir yaklaşımı korumak önemlidir.

İsyankâr Sözler

  • Manşet: Samimiyet istiyorum artık. Boğuldum dili süslü ama yürekleri boş insanlardan.
  • Artık herhangi bir hayale kucak açamayacak kadar yorgunum.
  • Ne “hoşçakal” ne de “mutlu” kal. İşte aynen benim gibi “çaresiz” ve “yalnız” kal.
  • Ağlama dik dur yüreğim. Git ve de ki, özledik, ama daha ölmedik.
  • Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten.
  • Sen geceyi bana bela ettin. Bense sana olan her şeye lanet ettim.
  • Sesizliğedir isyanım yoksa ne seni sevene düşmanım ne de seni sevdiğime pişmanım.
  • Dışımda kahkahalardan bir suret, içimde kan ağlayan bir çocuk var.

Aşk sevgiye isyanda, ağlıyor gökler, yavaşça güneş batmakta, gök karanlık ay ağlamakta.

Seni benim kadar kim seviyorsa en az benim kadar sana hasret kalsın.

Dünyada iki kör tanıdım; biri beni görmeyen şen, biri de senden başkasını görmeyen ben.

Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder. Mevlana

Ecelle sözlü ölümle nişanlıyım, tesadüfen doğdum yaşamak zorundayım, alayına isyan kralına ölüm.

Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.

Ben içimde yüz binlerce özlemimle her gün seni yaşıyorum, seni delicesine özlüyorum, sana doyamıyorum.

Bir şeyden çok eminim. Kendimi üzdüğüm kadar, kimseyi üzmedim hayatta.

Ne seni sevene düşmanım, ne de seni sevdiğime pişmanım, sadece senle olmak varken, sensizliğedir isyanım.

Başımı göğsüne yasladığım tek düşmanım bir zamanlar aşkınla yandığım sensin sevgili.

Aynı ülkenin şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent… İlk isyan hep sende başlardı, cezasını çekmek bana kalırdı.

Bilmesek te zengin insanlar gibi parlak taşlar üzerinde dans etmeyi, biliriz delikanlı gibi Allah’ına kadar sevmeyi!

Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.

Bir derdiniz olduğunda, anlatacak kimsenin olmadığını değil, sizi anlayacak kimsenin olmadığını anladığınız an yalnızsınızdır.

Senin için yasak dediler. Yasaklar çiğnenmek içindir dedim. Senin için imkânsız dediler. Önemli olan imkânsızı başarmak dedim. Can Yücel

Çöldeki bir çiçek olsan seni soldurmamak için gözyaşlarımla sulardım isyanım akan gözyaşlarıma değil seni soldurmamaya olurdu.

Gerçek gülüşler sana, umutlar, mutluluklar sana. Sana yaz, sana bahar, rengârenk çiçekler. Bana yalnızlık, kış, kar ve sahte gülüşler yeter!

Bir zamanlar arkandan ağlardım, Bir zamanlar senin için dünyayı yakardım. Ama şimdi şerefsizim ki bir kibrit bile çakmam. Çünkü değmezsin.

Ne dil yeter seni anlatmaya, ne göz kıyar sana bakmaya, ne ellerim dayanır sana dokunmaya, ne kollarım uzanır seni sarmaya. Hiç ömür yeter mi, bir sen daha bulmaya, bir tanesi.

Sen nasıl insansın beni acılarla bıraktın. Ya İnsafsızsın her sözle kandırdın ya vicdansızsın. Ben sana söyleyeyim, sen İnsan bile olamazsın.

Alsalar da şu yaşla dolu gözlerimi yerlerinden… Çalsalar da haberim olmadan seni kalbimden. Eğer unutacaksa bu can çıkmasın bedenimden. Ölürsem söyleyin mezarıma gelmesin o sevmeyi bilmeyen.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap