Şems-i Tebrizi Kimdir En Ünlü Aşk Sözleri

Mevlana ile birlikte ilim dünyasında Şems-i Tebrizi önemli bir isimdir. Dinine olan bağlılığı ve aşk sözleri ile günümüzde adı yaşamaktadır.

Şems-i Tebrizi‘nin en meşhur Sözlerini derledik ve kısa anlatımlarla açıkladık. Şems-i Tebrizi iyilik ve sevginin insanları geliştirdiğini sözleriyle vurgulamıştır: İşte Şems Tebrizi sözleri:

“Kalbinde iyilik biriktirenlerin yolu daima açıktır.”

Şems-i Tebrizi Kimdir?

Hz. Mevlana ile karşılaştıktan sonraki yaşamına dair kesitler biliyoruz ancak önceki hayatına dair pek bilgi yoktur. 1186 yılında İran’ın Tebriz kentinde doğan Şemseddin, Konya’ya gelene kadar pek çok kadim şehirde farklı şeyhlerden ilim ve Kuran öğretisi dersleri almıştır. Manevi ilimleri öğrenen Şems, Mevlana ile karşılaştıktan sonra pek çok eser vermiştir, kendisi Mevlana’nın sohbet şeyhidir. Şems’i Tebrizi ilimi şu sözleriyle açıklamıştır:

İlim üç şeydir:

  • Zikreden dil
  • Şükreden kalp
  • Sabreden beden

Şems-i Tebrizi’ye Göre Aşk Nedir? Aşk ve Sevda Sözleri

Aşk, tarifsizdir. Onu pek çok filozof, şair tanımlasa da aşkın tam tanımı yapılamaz. Ancak sözleri ile Şems pek çok önemli konuya değinmiştir.

“Aşk; her şeyi senin için var ettim diyen Rabbe her şeyi seni için terk ettim, diyebilmektir.”

Şems-i Tebrizi bu sözüyle aşk için her şeyden hatta kendi benliğinden bile vaz geçebilmeyi önermiştir. Aşk duygusunu, kişiye olan aşk ya da Allah’a olan aşk şeklinde ayırmaz. Aşk tektir ve yüce bir duygudur. Kişinin kalbinde aşk duygusu yükselirse hem Allah’a hem kişiye, hem doğadaki tüm yaratılmışlara sevgiyle bakar.

“Makamımız aşk, üslubumuz edeptir bizim. Kapımıza değil, gönlümüze vuran buyursun.”

Aşkı bir makam olarak gören Şems, edep duygusunu vurgulayarak egodan ve benlikten arındırılmış bir aşkın kişiyi daha iyi biri haline getirdiğini söyler. Kapı, dünyevi varlığı simgeler. Kapımıza gelen değil, gönlümüze gelen makbuldür, diyerek esas önemli olan kişinin içindeki cevheri görmenin önemini vurgular.

“Biri gelir seni senden eder, biri gelir seni sen eder.”

Bu sözler ile Şems-i Tebrizi aşk ve sevdanın “seni sen eden” yanını yani kişiliğini yücelten yanını ortaya koymuştur. Esasında aşk yanmaktır, Allah aşkını hisseden biri bir başka kişide ancak aşkı bulabilir. İki aşık bir yola çıkınca birbirlerinin kötü huylarını törpülemeye başlar ve Allah yolunda daha kamil insanlar olmaya başlar.

“Ey Sevgili! Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreklerimizi, taşıyabilir miydin acaba, bendeki Sen’i.”

Şems-i Tebrizi yüreğindeki aşkın ne kadar büyük ve ağır olduğunu bu sözleri ile vurgulamıştır. Kalbindeki aşk öyle yüce, öyle büyük ki, aslında maşuk (aşık olunan) bile bunun derecesini bilmez.

“Sen ol da, ister yar ol, ister yara. Lütfun da başım üstüne, kahrın da.”

Bu sözlerle Şems, aşkı öylesine içselleştirmiş ki aşktan doğan her şeyi acısıyla tatlısıyla kabullenmiştir. Lütuf da olsa kahır da getirse bu yüce duyguyu yaşamak ister. Benliğinden geçmiş, benliği ikinci plana atmış ve Allah aşkını bulma yolunda aynı yola baş koyduğu sevgiliyi yakınında tutmak istememektedir. Sen ol da ister yar ol ister yara sözü bunu anlatır ve aşktan doğan tüm acıları kabul eder.

“Sözün kıymetini lal olandan, ekmeğin kıymetini aç olandan, aşkın kıymetini hiç olandan öğren.”

Şems-i Tebrizi bu sözüyle kıymet bilmenin önemini vurgular. Zaten Mevlana ile dostluğu ve öğretisi hep kıymet bilme üzerinedir. İnsanın kıymetini bilen, hatta eşyanın kıymetini bilmeyi öğrenen kişi kendine de kıymet verir. Dervişler, giymeden önce hırkalarını öper, bu kıymet göstergesidir. Sözün kıymetini dilsiz olan, ekmeğin kıymetini aç olan ve aşkın kıymetini hiç bir sevgiliyle aşk yaşamayıp eksikliğini hisseden kişi bilir.

Ne Demiş Şemsi Tebrizi

  • “Yaşamın tek bir anahtar cümlesi var. Kul inşaAllah der, yaradan İnşa eder!”
  • Bu sözüyle Şems, inşallah sözünün önemini vurgular. İnşa etmek, yapmak, oluşturmak demektir.
  • “Bir kişi Allah’tan başka kimseye ihtiyacı olmadığına inanırsa, Allah da onu kimseye muhtaç etmez.”
  • Muhtaç olunan tek varlık Allah’tır. Bunun dışında kişi öylesine güçlüdür ki kimseye  her şeyi yapabilecek ve yaşamını idame ettirebilecek kapasitedir.
  • Ben Allah’tan isterim. Verirse yüceliğidir, vermezse imtihanımdır.
  • İhtiyaçlar ve istekler yalnız Allah’tan istenir. Verirse yücelik vermezse bunu sınav olarak kabul etmektedir. Her ihtimali kabullenme ve bir sonraki aşamaya hazırlanmak söz konusudur.

“Sözü süz de söyle, gönlü bulandırmasın.

Sözü diz de söyle, kulağa inci diye takılsın.

Sözü yüze söyle, gıybet olup utandırmasın.”

Ağızdan çıkan sözlere çok önem veren Şems, her sözün kişiyi mesul duruma getirdiğini belirtmektedir.

“Hayatta her şey olabilirsiniz, fakat mühim olan hayatın içinde insan olabilmektir.”

İnsan olmak, varılması gereken yüce bir noktadır. Herkes insan olarak doğar fakat çok az kişi kamil insan olarak yaşamını tamamlar.

“Sabırlı olun, iyi şeyler bir gecede olmuyor. Beklediğinize değeceğini zaman size gösterecektir. “

Hayatta her tür kendi türünün en iyisi olmaya çalışır. Yaşamın anlamı da budur. Daha gelişmiş ve daha iyi bir insan olmaya çalışmak gerekir.

“Kendini görmediğin her yerde Allah’ı görebilirsin.”

Benliğini terk ettiğinde Allah’ı görmek mümkündür. Yaratılmış her şeyde, doğada, hayvanlarda, insanlarda Allah’ın izi vardır.  

“Gamzedendi gönül yine

Devası Ah’tır

Gönlü mahzun olanın

Dostu Allah’tır.”

Burada Şems, Allah’ı dost olarak bilen kişinin dertlerinin dermanını bulabileceğini söylemektedir.

Şems Tebrizi Nasıl Biriydi?

Şemsi Tebrizi, görünür ve fark edilir olmanın peşinde değildir. Bunu şu sözlerle açıklamıştır:

“ Altın olsam değerimi herkes bilir, ben basit bir demir olayım değerimi anlayan bilsin.”

Kendi değerini bildiği için ve kendi fikirlerine güvendiği için kimseden onay almak zorunda hissetmiyordu. Onun değerini anlayanlar bilir.

“Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur, hayat bu, sın dediğin an her şey yeniden can bulur.”

En Güzel Şems-i Tebrizi Sözleri

Bu bölümde açıklamasız olarak Şems sözleri bulunmaktadır.

“Ey insan, Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, üzdüğün kadar üzülürsün.”

“Şu hayatta tek başına inzivada kalarak sadece kendi sesinin yankısını duyarak hakikati keşfedemezsin.”

“Ebedi mükâfat varsa ötelerde fani dertler bilmeyene mahsustur. İnanan bilir ki özlemlerin sonu vuslat, hüzünlerin sonu tebessümdür.”

“Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun! Doğumun bir damla su ölümün bir avuç toprak değil mi?”

“Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmaktır. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir.”

“Dünyayı ahirete götüremeyeceğine göre, öyle bir yaşa ki dünya seni ahirete götürsün.”

“Ne zaman ki iyiliğim kötülük olarak algılandı, anladım ki doğru yoldayım.”

“Sessizlik en güzel sestir, duyabilen için.”

Şems Tebrizi Nasıl Öldü?

Şems, Mevlana ile olan derin dostluğunu kabullenemeyen bir grup tarikat mensubu ve müritleri tarafından öldürülmüştür. Aslında bu dostluğun çevrede olumsuz yankılandığı fark eden Şems, Konya’yı terk etmiş ve Tebriz’e geri dönmüştür.

Ancak Mevlana aylarca derin üzüntü yaşayınca oğlu Sultan Veled, Tebriz’e giderek Şemsi geri getirmeye ikna etmiştir. Konya’ya gelen Şems, müritlerin hain saldırına uğramıştır. Üstelik bu grubun içinde Mevlana’nın diğer oğlu Alaeddin de yer almaktadır.

Son olarak Şems’in şu sözüyle bitirelim:

“İnancın büyük olsun, ama inancınla büyüklük taslama.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hızlı yorum için giriş yapın.


Giriş Yap